![]()
Engin ASAN
enginasan2505@hotmail.com
ZOR GÜNLERDEN GEÇİYORUZ
18/12/2016 İnsanlık uzun zamandır bu kadar zor günler yaşamamıştı. Bugün nereden ve nasıl geldiğine akıl sır ermeyen –belki de ermesine izin verilmeyen - bir düşmanla perişan olduk. Herkesin kafası karıştı. Herkes bir sorumlu aradı. Oysa onun sırası değil şimdi. İnsanlar ölüyor. Tek gerçek bu. Ve korunmak için küçücük bir maskeye mahkum oldu insanlık. Onun da yeterince koruduğu şüpheli. Dilimize monte edilen “hijyen” ya da güzelim Türkçemizle “temizlik” her şeyden önemli. Bu güzelim ülkemde herkes dünyadaki bütün insanlardan daha temizdir. Yani korunma şansımız herkesten daha yüksek. Ama bizim bir ayrıcalığımız var. Sıcak kanlı bir milletiz ve temas etmeden yaşayamıyoruz. Sarılacağız, öpeceğiz. El öpmeden, tokalaşmadan olur mu? Birbirimizden biraz uzak kaldık diye hemen sıkıldık. Bir profesör Hoca “ en çok tedbir yorgunluğundan korkuyorum. Tedbirden yorulur ve tedbiri bırakırsak iş kontrolden çıkar” demişti. Sonuç o merhaleye geldi sanki. Evler kapatılan çocuklarından bunalan anne babalar bir an önce okullar açılsın diye feryat etmeye başladı. Çocuklar evde bunalınca parklara, sokaklar salındı. Onlarda virüsü alıp evlere taşıdı. Büyüklerin düğünlerde, kahve önlerinde, sokaklardaki maskesiz muhabbetleri de cabası. Bütün bunların gölgesinde okulları açtık. Biz öğretmenler korkuyoruz, çocuklar bizden beter korkuyorlar. Dokundurmuyor bile; “”korona var” diye bağırıyor. Üstüne üstlük bir de birinci sınıfa yeni başlayan yavrularımızın şanssızlığı mı diyelim. Meslek hayatımda öğretmenliğin bu kadar zor yanını görmemiştim. O cıvıl cıvıl çocuklar sönük, okul bahçesinde, koridorlarda eski canlılığın yerinde yeller esiyor. Hepimizde bir korku bir telaş. Ne zaman hangimize bulaşacak diye. Oysa genç ve heyecanlı anneler “Çocuğum ne zaman okuyacak telaşı” içindeler. Onları da anlıyorum. Birinci sınıf tabii ki çok önemli ama şu durumda değil. Ölümün kol gezdiği bir dünyadayız. Herkese görev düşüyor, önce kendini sonra diğer insanları korumak. İnanın bunda büyük VEBAL vardır. Bir hasta ölmeden önce “bana bu virüsü bulaştırana hakkımı helal etmiyorum demiş. Çok ağır bir söz. İnanın altından kalkamayız. Bakanlık çok isabetli bir kararla öğrencileri iki gün okula aldı. Beş gün evde tutarak olası bulaşmayı önlemeyi hedefledi. Bir noktaya kadar da başarılı oldu. Okulların dışarıdan daha güvenli olduğunu, okulların çocukları daha iyi koruduğu görüldü. Virüse yakalanan öğrencilerin hemen hepsine yakını anne babalarından kaptılar. Eğitim öğretim açısından bu yıl sıkıntılı geçecek bu kesin ama, şartlara uygun hale gelecek ve yeni şartlara göre kendimizi geliştireceğiz. Bu süreçte her türlü yöntemle çocuklarımızı yetiştirmeye devam edeceğiz. Belki de öğretmenler için iyi bir fırsat ta olabilir. Kendilerini aşmaları, yenilemeleri ve toplum nazarında mesleki saygınlığını korumak için. Bu donanıma sahip meslektaşlarımızın sayısının çok çok fazla olduğunu ve bu işi başaracağımıza inanıyorum. Yeter ki SAĞLIK OLSUN.
|
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
İNSAN VE DÜNYA - 11/03/2017 |
İNSAN VE DÜNYA |
Geleceğimizin Güvencesi Çocuklarımız…… - 23/10/2016 |
ÇOCUK OLMAK - 23/01/2014 |
ÇOCUK OLMAK |
ÇOCUK OLMAK - 23/01/2014 |
ÇOCUK OLMAK |
BİLMELİSİN Kİ - 11/11/2012 |
BİLMELİSİN Kİ |
ÇOCUK GİBİ DÜŞÜNEBİLMEK... - 20/04/2012 |
ÇOCUK GİBİ DÜŞÜNEBİLMEK... |
İZ BIRAKAN ÖYKÜLER - 2 - 30/03/2012 |
İZ BIRAKAN ÖYKÜLER - 2 |
İZ BIRAKAN ÖYKÜLER - 1 - 22/03/2012 |
İZ BIRAKAN ÖYKÜLER |
HAYATTAN DERSLER - 10/03/2012 |
Acele etmeyin |
![]() |